OCAK 2014 TRANS GEÇİŞ 5

23 OCAK 2014 PERŞEMBE

ANKARA

Arkadaşın evinde kanapede yatarken telefonun sesine uyandım. ikisi dışarı çıkmıştı bir iki saatliğine.
misafirlerimiz var napıyorsun diyorlardı. uyuyordum dedim. yarım saate geliriz  Olur dedim.
Pespembe bir hayattan iki kadın biri sarışın biri esmer...

ilk anda bir yakınlık kuramadım ortam sobadan dolayı her ne kadar çok sıcak olsa da...
ay çekirdeği çitledik çay içtik meyve falan... tam ev gezmesi hali :)
çekirdek yer misin esmer hatunla bizim parolamız oldu. sonraki karşılaşmamızda ve konuşmalarımızda gülümseyerek hatırladığımız. çekirdek var mı diyor beni gördüğünde...

kafa açtığım, insanlığın kadınlığa ya da erkekliğe sığdırılamadığını anladığım iyi bir akşamdı...

cumartesi günü sabahtan sağanak yağmur ankarayı sert bir rüzgarla beraber esir almıştı.
kızılaydan otobüs bileti alacaktım. kapı önüne çıkamadığımız bir iklimsel durumda dolmuş ve çarşı söz konusu olamazdı
yakındaki bir AVM den yeşil bir gömlek aldım. sonrası yine evim evim güzel evim


pazar günü de kahvaltı idi tv idi yağmurlu günü noktaladık.

27 OCAK 2014 PAZARTESİ

08.30 da psikiyatrideydim. ayakkabılar nasıl çamur. kendimden utandım ama ne yapabilirdim  ki...Antalya değildi Ankara. yağmur yağsın ertesi gün hiç yağmamış gibi olsun. kayalık arazi yapısı sağ olsun Antalyanın... Güneş bile kurutmuyor Ankaradaki çamuru...
bir de şunu söyleyeyim, ısınamadım bir  Ankaraya... mavi kırmızı pantolon giyen ben o siyahlar griler arasında siyah beyaz filmlerdeki kırmızı bir şemsiye ya da ışıltılı bir mikrofona şarkı söyleyen bar şarkıcısının siyah beyaz yüzünde kıpkırmızı bir ruj...

09.00  gibi psikoloji testi için T... Beyle görüştük. kalın bir mavi dosyada testi uzattı bana. üniversite sınavındaki gibi cevapları cevap kağıdına yuvarlak yuvarlak dolduruyorsun. kurşunkalem ve silgi verdi bana ve şurdaki boş masada yapabilirsin testi dedi dr.
 bitirdiğin zaman sekretere teslim et testi... peki dedim
testin adını bilenler bilir. araştıran bulur... test 2 saat sürdü. karnım aç çay içmemişim. o kafayla bazen güç sabır geliyor insana. o zamanlardan birini yaşadım o sabah.

11 sularında testi sekretere teslim ettim. hemen bir çay ve simitle karnımı doyurdum.
gözlerim yeniden bol ışıklı gördü etrafı... gözlerin feri çok enerji gitmesin diye pc ışığını kısmaya benziyor... gözlerin de rahat ediyor fakat netliği sağlayamıyorsun bir türlü...

hacettepe bahçesinde oturdum sigarasız hava sahasının karşısında :)

13.30 da genetik bölümüne çıktım 5. kat. çocuk hastanesi girişinden... randevum vardı ikide dedim.
dosyan nerde sorusuyla sekreterin Ahmet oğlum bir in çık sen dedim içimden.
psikiyatriden dr uma dosya lazım dedim. işin bitince getir dedi. tamam
tekrar yukarı genetik dosyamo verdim.
dr sıran gelince seni çağıracak dedi sekreter ve dışarda beklemeye başladım.
dr a daha yapılmış genetik testim var dedim baktı. kabul edilebilir dedi ama ben yine de hocama sorayım dedi. sordu ve maalesef testi tekrar yapacağız. sekreter demişti zaten burda kurula gireceğin testlerin burdan olması gerekiyor...
çocuk hastanesi girişindeki danışmadan sağ yapınca karşıma bir hemşire çıktı odasında tek başınaydı.
A.... hanım mı efendim? evet.
genetikten geliyorum. bir tüp kan verdim. sedyede oturup da vermiştim kanı.. tüpü doldurduktan sonra hemşire bende bir baş dönmesi... 10 dk kaldım öyle... uykusuzluk yorgunluk... hepsi senin için be oğlum Ahmet dedim dayandım...
tüpü tekrar genetik sekreterine  verdim. sonuçlar 4 ila 8 hafta arasında çıkar dedi.

radyolojiye tekrar gittim ultrason randevusunu 28 02 2014 cuma gününe aldım. sebebi mi değişikliğin diyorsunbiyolojimin beni dinlemediği günler diyeyim sen anlarsın...

nihayet 15 sularında hastaneden çıktım Kurtuluşa yürüdüm. Adamımla buluştuk...
Antalya'da bana gerekli olan bir yazı işini yarım saatte bitirdik ve yan yana iki otobüs firmasından bilet fiyatlarını sordum. K.K pazarlıksız konuştu. diğer firmanın kampanyası varmış. gidiş dönüş alırsan dönüş yarı fiyat dedi. 27 02 2014 perşembeye bileti aldım.

üstüne adamakıllı yemek yiyelim dedik. kebapçıda pide yenmeyeceğini en azından kıymalı gördük...
ne güzel gözleme var şurda ondan yiyelim demişti ama ben aç gözlü doymam diye hayır doymam demiştim. neyse ilerde bunun acısını çıkarttık birlikte...  onu da sonra anlatırım...

akşam evde çantamı topladım elimden geldiğince...
 ve gitme  vakti geldi çattı 28 OCAK 2014 SALI...
SABAH vedalaştık arkadaşlarla...

kalabalık koltuk araları yok denecek kadar az bir otobüste bir de orta kapı cam kenarında 8 saat yolculuk yaptım. dizlerim resmen törpülendi. Antalya'ya 2 saat kala kafam koltuktan düştü yani o kadar yoruldum... meğer bizim firma Isparta istikametli imiş. e 2 saat kafadan yol uzuyor ve havaalanından otogara ulaşmak tam bi kabus 18 suları...

19 sularında eve geldim VE o gece yattığım yeri bilemedim...

DEVAMI VARRRRRR





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

hormon - sgk - saçlar

SUSTANON GÜNLÜKLERİ - II -

aralık 2. yıl kutlamaları