İLK KONSEYİM - BÖLÜM 2
02 12 2014 Salı
Sonbahara göz kırpan güneşli Ankara sabahına uyandım. Arkadaşın
evinde sıcacık ve rahat uyudum sağ olsun. Adı bende saklı kendisinin. Yaklaşık bir
yıl önce tanıştık trans erkek toplantısında.
Şimdi o arkadaşlardan ikisi başka
şehirlerde. Diğeri de evlendi mutlu mesut eşiyle Allah bozmasın.
Ankara’da o gruptan tanıdığım benim arkadaş kaldı. O da iki
ev değiştirdi zorunda kaldı.
Kolay değil trans erkeğin ev bulması ki ülkede
bekara ev yok zihniyetinde ev sahibi hacı hoca çokken. Tam da geçiş sürecinin ilk aylarına denk geldi taşınmalar ,görüntü
değişiyor ve semt değiştirmek zorunda
bırakıyorlar seni. Tabii sadece evle bitmiyor her şey; sosyal hayat gittiğin
kurslar üniversite vs. Kendini göründüğün fiziksel kimlikle tanıtıyorsun fakat
nüfus cüzdanı sorun çıkartıyor çoğu zaman. Sırf bu yüzden bazı trans erkekler
isim değişikliği davası açıp ehliyetle kimlik belasından kurtuluyorlar.
Ben de mecbur kalmadıkça o pembe rengi kullanmıyorum, ehliyetimi kullanıyorum
her ne kadar isim unisex olmasa da bakıyorlar karşılarında bir erkek var. Açıklamak
zorunda hissedersem de ailem öyle isim
koymuş diyorum. Otobüs biletlerinde kimlik ismim yanında Bay yazıyor. Farklı firmalardan
bilet aldım gidiş dönüşte aynısı oldu. E tabii mutlu oluyorum. Ufak bir şey
gibi gözükebilir bu durum ama trans dünyası beni anlıyordur biliyorum. Kendini ispat
etmek her defasında heteroseksist düzende sorun ama istenirse bir şekilde çare
bulunuyor.
Nerde kaldım dostlar?
O… B… C.. ve ben hacettepede buluştuk. Saat 15:00'ten evvel
dosyaları veremeyiz dedi psikiyatri bölümü.
Daha dün tanıştığım ama her hafta görüştüğüm gibi samimi
gelen arkadaşlarla Hamamönünde takıldık. Hacettepe diş hekimliği karşısındaki
ara sokak. Eski ankara evleri ve dar sokaklar…
Antalya kaleiçi tarzı ve her şehirde bulunan bir konsept…
Kahvaltı ızgara közde Türk kahvesi hediyelik eşya dükkanları
sıralanmış. Ben deli gibi tüm sokakları gezmek istedim ama diğerleri oturalım
hava soğuk dedi L içlerinde
en yaşı fazla olan bendim.
Sanırım seyyah yüreği var. Gittiğimin yerleri santim santim
adımlamak istiyorum.
Kahvaltıda gözleme çay öğle yemeğinde tavuk ızgara ayran…
Gazetede yemek tarifleri fallar bulmaca derken ha bir de
dükkanın – mekanın adını yazmıyorum komisyon isterim sonra - kedileriyle de kanka oldum. Öğle yemeğimi
paylaştım. Boğazımdan geçmez onlar gözümün içine bakarken. Beraber yedik
doyduk. Ben köşemde oturdum arkadaşlarla muhabbette onlar ise bir köşede
patileriyle temizlikte J
Vakti gelince hastaneye yürüdük psikiyatriden dosyaları
aldık.
Dosyasını herkese kendi doktoru verdi.
Endokrine gittik. Reçete yazdırma sırasına girdik 20 dk
kadar bekledik. Dr sizin ne vardı dedi. Dosyadaki kurul yazısını gösterdim. Hacettepe
bile olsa bu konu her yerde hassas tabii ki…
Bu böyle olmaz ama. Sekreterlikten
sonuç randevusunu alacaksınız demez mi? Dr.
Üçümüz bir durduk şaşkın büyümüş gözlerle bakıştık. Sekreter
de en az 10 gün sonraya randevu vermez mi? Offf!
Ben Antalya’dan geliyorum 10 gün sonra gelmem mümkün değil. Başka
yolu yok mu?
O zaman yarın sabah erken gelin sonuç randevusu için sıra alın
dedi sekreter.
Tamam o olur dedik. Dr a ne sonucu göstericez. Kan verebilirsiniz
demesin mi?
Alllahım her şeyi taksit taksit söylüyor. Aç gelin sabah.
Bir günü hiçbir şey yapamadan bitirmiş olmanın siniriyle asık
surat yarın görüşürüz dedik.
17 sularında ev arkadaşımla buluştuk. Dün ben tedbirli adam
güya erkenden dönüş biletimi almıştım.
Kızılay İzmir caddesinde biletin tarihini perşembeye
aldırdım.
Ne yapalım hava fena değil dedi arkadaşım. Kızılaydaki derneğe
gittik. Trans erkek toplantısı oldu. Üniversite finalleri varmış galiba. Dört beş
kişi ancak vardık.
Göğüs ve phallopsy yani penis ameliyatlarını konuştuk. Makul
bir dr adı söyleyemedik penis için.
Benim aklımda biri var ama yurtdışında ve şu an imkansız o
kadar dışarı açılmam J
Malum yaşlı bir annem var ve o dr da dört aşamada yapıyor
operasyonları. Bir yıla yakın süre o ülkede kalacaksın ve tabii ne sıfatla
öğrenci değiilim turist değilim.
Belki şu olabilir sağlık turizmi vizesi.
19 sularında arkadaşlarla yemek yedik hep ekmek arası
yediklerim üstüne de sütlaç ki sevmem.
Üstelik pirince alerjim var. Yemeği yedim ve kendi kendime
dedim : “Oğlum üstüne üstüne gidiyorsun midenin, sonun hayır olsun”
Üstüne cila mahiyetine çay içelim dedim - o mekanın da adını vermiyorum reklam sevmem
biliyorsunuz. Blogdan para kazananlar bu işi nasıl yapıyorsunuz? Yazınız öğreneyim.
Konuya dönüyorum hemen pardon – açık mekan - sigara sorunu var tabii içerde - tavanda soba borusundan bir ısı yayılıyor
üstümdeki siyah montu yakacak o derece oturduk bir saat.
Yorgunum ben eve gidelim dedim arkadaşa.
Sabah erken kalkacağım. 08 den önce endokrin önünde olmam
lazım dedim. 08 den önce kapılar açılmıyor dedi arkadaşım. Neyse yattım sıcacık
yatağıma.
03 12 2014 Çarşamba
Arkadaşımın evi hacettepeye benim adımlarla yürüyerek 10
dakika. Süper yakın yani.
Yokuş çıkmamak için 4. Kapıdan atla soldan bir kat çık
psikiyatridesin.
Saçımı yıkadım her sabah yıkarım soğuk su bile olsa, yoksa gün
boyu kaşıntıdan mahvolurum.
07:45 te endokrindeydim danışmadaki kağıtta o saattte 9
kişinin adı vardı. Listeye arkadaşların adlarını da yazdım. Onları da aradım
yoldayız geliyoruz dediler. Sekiz buçuk gibi arkadaşlar geldiler. Üçümüz de
dosyaları sekretere teslim ettik. Sekreter 15 numaraya gidin doktorla görüşün
dedi
Doktor dosyaları tek tek inceledi ve hepimize sekiz testten
oluşan tahlil listesini verdi.
Sekreterlikten istem kağıdını aldık. Bu arada sgk kapsamında
değilseniz 45 lira giriş ve 46 lira kan testi ücreti ödüyorsunuz. Kurula girmek
için de 125 lira. Yaklaşık yol parası da dahil 500 lirayı gözden
çıkarıyorsunuz. 09:30 da kan verdik, üçer tüp kan verdik. Hemşire kan Sonuçları
15:00 te çıkar dedi.
Hastane kantininde çay içtik hava buz yağmur çişeliyor bir
yandan. B… ın Ankara üniversitesindeki arkadaşı kızlar basketbol maçı var
gelsene mesajı atmış. Ben oraya gşdşcem dedi. Biz de gelelim dedik. Yürüyerek 15
dk da cebecei kampüsüne vardık.
Salonda hukuk fakültesiyle başka fakültenin maçı vardı ve
maç 30 sayı farkla hukuk fakültesi lehine sonuçlandı.
Biz üç arkadaş salonda yerimizi aldık. Kızlar sahaya
giderken oyunculardan biriyle göz göze geldik. Şaşırdık ikimiz de. Kız, senin ne işin var burda? dedi güldü.
Maça geldim dedim. Bol şanslar diledim
Nerden mi tanışıyoruz kızla? Ev arkadaşımın akşamları
ingilizce kursu var ve ben de pazartesi akşamı yani kurul sonrası eve gitmek
istemedim. Nerdeysen geliyorum dedim adresi aldım ve yanına gittim.
Bir ders daha var sınıfa gel dedi. Misafir öğrenci olmadığım
kalmıştı Ankara’da o da oldu.
Sınıfta dört erkek ve üç kız vardı. Kızların biri erkekle
oturuyordu diğerleri arka arkaya oturmuştu. Ben de o kızların arkasındaki
sıraya geçtim. Dersin sonunda önümdeki kız yarın doğum günüm dedi.
Pastayı sen getir mumları ben getiririm dedim. Dedim birbirimizi
bir daha nerden görücez, şaka yapayım bari dedim. Dünya hakikaten küçükmüş J işte o kız basketbol
maçındaki kızdı.
Selfie falan kankalarla arada tezahürat bir eküri derken saat yaklaşıyor deyip kalktık.
Kampüsteki kafede tost çay… yine ekmek arası offf. Neden offf
dediğimi az sonra anlayacaksınız dostlar. Yedik içtik güneş açmış şehirde
hacettepeye yol aldık.
Sekretere geldik dedik. Doktor çağıracak dedi iki kişinin
adını seslendi sekreter. Ama o da bizle dedim B… için. Sonuçta doktorun odasına
üçümüz de girdik.
Kan sonuçlarına ve dosyalarımızın endokrin geçmişine baktı.
o…. Sonuçlar iyi. Sana ilaca başlıyoruz dedi ve reçeteyi
yazdı o bulunamayan ilacı.
Diğer ilacı yazsanız onu bulmak zor dedik doktora. Biz bunu
tavsiye ediyoruz dedi doktor.
Tamam ne yapalım. B… a senin kanın çok düşük dedi. Hocamla bir konuşayım dedi.
Hematolojiye gideceksin burdaki bölüm olacak. Ordaki tedavin
bitince ilaca başlayabiliriz dedi.
Yine finallerin adamı ben: senin de kolestrolün yüksek. İlaca
başlayamazsın. Kolestrol ilacı alacaksın ya da başka bir şey bakacağız.
Ben ilaç almam doktor bey. Diyet yaparım. İki haftadır sebze
yemiyorum ondan olabilir.
Hocama sorayım dedi. İki dk sonra şu an hocam müsait değil
dışarda bekle seni çağıracağım dedi doktor. Yaklaşık yarım saat ecel terleri
döktüm endokrin koridorunda. O kadar beklemiş ve istemişken o ilacı, uyuz
karacağerim yüzünden erteleyemezdim. Doktor çağırdı, senin ilacı yazıcam ama
içerde hastam var onların çıkmasını bekle dedi. Oh şükürler olsun dedim
dizlerimin bağı çözüldü.
O arada ev arkadaşım ne oldu yanına gelicem diyordu
bekliyorum demiştim ona
Müjdeli haberden iki dakika sonra yanıma geldi. Oldu oğlum
nihayet dedim. O da çok sevindi.
15 – 20 dakika sonra odadaki hastalar çıktı gel dedi. Doktor
da ne kadar mutlu olduğumu görünce güldü. Reçeteyi yazdı iki tane yazıyorum. İki
ay sonra kontrole geleceksin. Ayrıca diyetisyene gideceksin. Bu kolestrol
düşecek yoksa ilacı keserim. Tamam doktor bey düşürürüm ben.
Arkadaşla diyetisyene gittik elle açılan özel koridorda
odası…
Dosyama baktı az yağlı kolestrol diyet kağıdı verdi. İki yıl
önce de o listeyi görmüştüm Antalya’da.
Ara ara yükseliyor kolestrolüm. İki ay önce gastrolojideki
kontrolde kan değerlerim normal çıkmıştı.
Ve sonra öğrendim ki Cuma günü yani 05 12 2014 sağlık
ocağında ilk hormon iğnemi yaptırdığımda
Kolestrolün kontrolü iki ayda bir yapılıyormuş. İğnemi yapan
hemşire de benim 15 yıllık aile hekimimin yanında. Yaklaşık aynı süredir
ikisini de tanıyorum. İki yıl önce doktoruma açıldım.
Keşke daha önce bu sürece başlasaydın dedi geç değil mi
yaşın?
Babam izin vermedi f… hanım biliyorsunuz. Hayırlısı olsun
bakalım demişti.
İlacı gösterdim aldın mı reçeteyi iyi Hayırlısı olsun dedi
doktorum. İğneyi hiç hissetmedim.
Arkadaşımla psikiyatriye dosyamı vermeye gittik. Meşhur güvenlik
elemanı ben sizi görüştürürüm dışarda bekleyin hastası var doktorunuzun dedi.
15 dk sonra doktorum – seviyom ben onu J
-
Gel dedi kapıdan. Dosyamı getirdim. Endokrin iki ay sonra
kontrole gel dedi kolestrolüm yüksek çıktı. İlacı yazdı. Tamam o zaman bana da
iki ay sonra da gel ikisini bir yaparsın. Teşekkür ederim.
Görüşürüz iyi akşamlar dedim doktoruma ve yorgun ama mutlu hastaneden
ayrıldım.
Kızılay akşamında çay balık ekmek şefin salatası… ben ekmek
arası bir şey yemiyorum iki ay biliyorsunuz dostlar. Salata tercihim… her
yediğim ekmek arası offf cümlesini hatırlayanlar kolestrolle aradaki bağlantıyı
kurdular eyvallah…
Geç olmadan eve döndük. Ben çantamı hazırladım. Sabah 10:30 Antalya
otobüsü.
Ankara’daki koşturmacada ve yoldaki iki günde sen hep benimleydin G…
Merak etme beraber aşacağız bu yolları seninleyim ben.
Teşekkür ederim şu cümleyi yazarken gülümsememe sebep
olduğun için
05 12 2014 Perşembe
Sabah evden beraber çıktık erken erken… simitçide kahvaltı
yaptık. Kızılay metrosunda vedalaştık.
Ben AŞTİ’ye o da dersaneye KPSS ye hazırlık.
Otogardan kahvedeki abime tesbih aldım ikimize de aynı. Ankara’ya
her gelişimde alırım.
Size söylemeyi unuttum, Pazar sabahı kalkmış erken Antalya
otogarına beni uğurlamaya.
Gözlerim doldu kimse beni yolcu etmemişti abi dedim.
Akşam bitmiş halde otobüsten indim 17 suları Antalya
karalarına ayak bastım
18 gibi de evdeydim önce küçük siyah ve yavrularıyla
kucaklaştık, kedilerim,sonra da annemle.
Böyle güzeldi işte dostlarım Ankara yolculuğum.
Darısı tüm o mutlu sonu bekleyenlerin başına.
Sevgiler
Mehmet Toker
Yorumlar
Yorum Gönder