SONBAHAR ERKEĞİ BÖLÜM - 2 -
Yağmurlu şehrin akşamından selamlar dostlarım. Görüşmeyeli nasılsınız?
İyi misiniz hoş musunuz?
Ben dün geceki git gelden sonra bu kadar kolay mıydı ölmek
dedim. Nefessiz kalıyorsun ve sonra bir varmış bir yokmuş. Artık dünyanın gidişatından
ziyade Mehmet’in hissiyatı mühim mesele.
Gece 02 suları bir kabusun ortasından uyandım ağzım açık
boğazım tıkalı zar zor nefes alabiliyorum
Kollarım uyuşmuş ve tüm bedenim ağırlaşmış. Üstümde binlerce
ton ağırlık kıpırdayamıyorum.
Bir şey beni o kabusun içine çekmeye çalışıyor almayın beni
diyorum.
Bir anlığına gözlerim kapanıyor baş dönmesiyle birlikte. Pes
etme oğlum telkiniyle kendime, gözlerimi açıyorum. Önce sol kolumu kalbimin üstündeydi
uyandığımda, sonra da sağ kolumu hareket ettiriyorum. Korkuyorum diyorum bir
yandan da bacaklarımı kendime çekiyorum.
On dakika sonra ancak yatakta
oturabildim, birkaç yudum su içtim.
Biraz yürüdüm başım hala dönüyordu. Daha kırk yaşımı göreceğim diye diye yatağıma
yattım.
03 suları sızmışım. Sabah uyandığıma şükrettim.
Çok uzun süredir böyle bir dehşet yaşamamıştım dostlar. Gerçekten
almaya geldi ve kıyamadı sanırım Azrail. Güne biraz asabi başladım kabusun
kötücül atıklarını hala hissediyordum zira.
Şehrin meşhur nemli buhranlı gri havası daha bir boğdu
ruhumu.
Öğleden sonra çişeleyen yağmurlu sokağa çıktım. Bahçedeki
tatlı kedilerim iyi ki benimle oynaşıyorlar. Bazıları kucağa alınmayı sevmese
de ses etmiyorlar benim o günkü
psikolojimi anlayıp. Bugün de öyleydi bıraktı kendini sarı kedim kucağıma.
Kimsem yok ki bir imdat bunaldım diyeceğim.
22 suları elimde bir kitap ve ilk cümlesi:
“Maviyi andıran bir fanusun içinde bir kandil yanıyordu. “Bir
aşk sayfası yazarı Emile Zola.
Umarım okuyabilirim, kitap okuyanlara çok özeniyorum
şanslısınız.
BAZI KİTAPLAR YAŞI DEĞİL AKLIN ALIŞINI BEKLER
Bir konuda yoğunlaşma lüksüm bugünlerde pek yok. Çok mu iş
güç sahibiyim aksine işsiz adamım.
Fakat kafamın içinde öyle plan fikir proje var ki görsen şirketin CEO’su olmuş hisselerimin düşmemesi için gün aşırı
toplantı yapıyorum. Gece uyanıp uyanıp yıl sonu karını nasıl artırabilirim
hesapları yapıyorum. Rayından çıkmış birtakım yataklı vagon var, tadilat
tamirattayım diyelim
National geographic kanalında aynı isimle araba
belgeseli vardı. Çok eski model bir otomobili alıyorlar ve onu Sahibinden saklı
gıcır hale getiriyorlar. Tabii bunlar aile fertlerinin işbirliğiyle
gerçekleşiyor.
Odaklanma sorunumun sebeplerinden biri de bu, aşırı çağrışım
yüklenmesi.
Hiç mi güzel olaylar yaşanmıyor tabii ki yaşanıyor.
Karadeniz şehrindeki öğretmen arkadaşım nihayet istediği
isimle çağrılıyor farklı bir şehirde tabii ki şimdi. Sakallar ses fizik de buna
destek verince bugünleri de gördüm diyorsun.
Bir diğer arkadaşım ise hacettepeden yoldaşım, sonrasında
üniversite bitmek üzere olduğundan
sevkini İstanbul cerrah paşaya aldırdı. İyi ki yapmış. Rahim ameliyatını
oldu kimliğini aldı biz ne mi yapıyoruz “aynı nakarat hep aynı aynı yarısı
bayat o nakarat yarısı hayat “ diyorum Nazan öncel şarkısındaki gibi diyorum
merak edenlere: Zeynep
Kamil'de Süreç
Dr. Mehmet bey Murat
Api'nin asistanlarından biri; doktor fark etmeksizin sistemden ilk randevunuzu
alabilirsiniz, mahkemeden ameliyat izni aldığınıza dair karar yazısını
yanınızda götürerek randevu günü gittiğinizde zaten transerkek olduğunuzu
belirtip Murat Api'ye ameliyat olmak için geldiğinizi, hangi asistan doktora
denk geldiyseniz ona söylediğinizde gereken ne varsa yönlendiriyorlar o
süreçte.
İlk randevuda ameliyat öncesi anesteziye uygunluk testleri oluyor genel kan testleri + ekg + akciğer grafisi isteyecek o doktor her kimse. Sonrasında test sonuçları ile anesteziye gidip anesteziden onay alabilirseniz de doktordan ameliyat günü alacaksınız. Gün aldıktan sonra da geriye yatış günü hastaneye gelmek kalıyor sadece.
İlk randevuda ameliyat öncesi anesteziye uygunluk testleri oluyor genel kan testleri + ekg + akciğer grafisi isteyecek o doktor her kimse. Sonrasında test sonuçları ile anesteziye gidip anesteziden onay alabilirseniz de doktordan ameliyat günü alacaksınız. Gün aldıktan sonra da geriye yatış günü hastaneye gelmek kalıyor sadece.
05 10 2015 Pazartesi
Kendimi biraz daha iyi hissettiğim bir sabah. Öğle yemeği
ardından 1 saat uyku iyi geldi. Güneşte ve sıcakta spor için evden çıktım. Üçüncü gün programı:
Ayakta Z bar scoot curl 2,5 + 1,250 bile zorladı kollarımı.
Makinede curl sadece 5 kilo iyice kaldırmaya çalıştım eh
işte.
Tek kol konsantre de 5 kilo. Sol kol her zaman zayıf…
Dips : 20 + 20 kilo ağırlık fazla geldi 15 + 15 daha
randımanlı bana göre
V bar push down 4. Sıra yani 30 kilo rahattı
Dumbell Fransız ah benim sol kolum başaracağız senle dayan
Ben yoldayken Çarşamba karşılaştığımız genç kız yine
bisikletle salona gidiyordu
Benim evle salon arasında iki otobüs durağı var bacaklarım
ısınsın diye 10 dakika yürüyorum ben
Makyaj yapmış salonda
dikkatli bakınca gördüm bir an aynı anda program listesin olduğu masasına
yürüdük de. Gülümsedik. Gözlerinde sen
ne çok değişmişsin anlamı kızın. Doğrudur beni 5 – 6 yıldır tanıyor. Mehmet abi
der bana yıllardır bizim mahallede oturur sıkıntı tabii.
04 10 2015 Pazar
Kapadokya turu için araştırma sonucu: ani tur
Mayısta arkadaşımın gittiği Karadeniz gezisini düzenleyen
tur
Antalya çıkışlı 16 – 23 Ekim tarihleri arasında 2 gece 3 gün
200 lira civarı – Ani Tur
Sustanon sonrası sıkıntılarımı ona aksettirdim menopoz
bunlar canım. Tedavisi yok bol kalsiyum alacaksın. Süt ayran yoğurt.
Arkadaşlarım var etrafımda öyle girenler
Ben de girdim bak. Bir sen eksiksin buralarda. Benim ne
zaman olur belli değil ki.
03 10 2015 cumartesi
Sabah mahalledeki yaşlı amcayı gördüm. Tanıyamadı o günler
bu kadar sakal yoktu. Tabii yüz hatlarımda da farklılık var. Mayıs 2015’te ilk
kez bir sabah karşılaşmıştık ben Ankara’ya giderken yazıhane servisinde
tanışmıştık.
Sen cumaya niye gelmiyorsun göremiyorum seni? Hocamız da
genç dedi Bir gün gelirim amca.
02 10 2015 CUMA
Sabah sağlık ocağı sustanon SAĞ taraftan… İğne yapılırken rahat derin nefes
al ve sakin kal
Dört beş saat sonrasında ateş eklem ağrısı halsizlik boğaz
ağrısı sanki grip oluyorum
Tabii sinir stres de cabası. 39 yıllık bir binayı 1 yılda
alt üst eden testonun tatlı etkileri bunlar
Lakin o ateş, saç diplerime kadar nüfuz eden bir yangın,
soğuk soğuk terlemeler
Ve eklemlerdeki müthiş ağrı dayanıyorum. Ateş sebebinden böbrekler aşırı çalıştı.
Sağ bacağımda sıkıntı vardı spora gitmedim. Pazara gittim
ter içine battım dönüşte.
Kendime not: Yemekten yarım saat önce bir bardak su için
sağlıklı yaşam için
30 09 2015 Çarşamba
Rutin pazar alış verişi sonrası omzunda bej bez çantasıyla
arabalara söylenen teyzeyle sohbet:
Araba koleksiyonu oldu her yer. – Çarşamba böyle oluyor
Birazdan eski kıyafet satanlar da gelir. Çöpten toplayıp
satıyorlar
Zenginler atıyor onlar alıyor insan akrabalarına verir. - Onlar
da almıyor ki beğenip.
Doğru. Sen ne güzel annenin pazarını yapıyorsun, kız gibi.
Yaşlı mı annen
80 yaşında. Geç doğmuşum. Babam da rahmetli oldu
Ben de babamı hiç görmedim ben doğmadan ölmüş. Amcalarım
beni okutmadı. Ben de çocuklarımı okuttum. Şimdi ben okula gidiyorum. Aç
parantez ( bizim sokakta halk eğitim merkezi var ) kapa parantez okumayı
öğreniyorum. Üç defa bitirdim bir kitabı. Sen bitirdin mi okulu?
Sinema tv okudum - E şimdi ne yapıyorsun? - Annem var şimdi
sonrası hayırlısı
Peki. Allah zihin açıklığı versin. İyi günler - İyi günler
teyze
Yüz metre ancak yol gitmişizdir demek bazen bir hayat yüz
metreye sığabiliyormuş.
29 09 2015 Salı
Sabah 08 suları Çallı dokuma kavşağı ve yoğun trafikte son
alerji aşımı vurulmaya Akdeniz üniversitesi tıp fakültesi hastanesine yolculuk.
Yeni randevu otomatı sekreterlerin önünde ve başında genç bir kadın. Tabii yeni
iş alanı. Randevusu olanlar ya da randevu alacaklar işlerimi makineden yapıyor. Makinenin dilinden de o kadın görevli anlıyor. Neyse ben
girişimi yaptırdım.
Doktor kapısının üstündeki ekranda adım yazdı girdim odaya.
İki genç asistan doktor
x… toker siz misiniz? Evet. Gelin oturun. 5 yıldır düzenli
tuttuğum alerji dosyamı uzattım.
Bugün son aşım var. Bakalım. Hocama da sorayım siz dışarıda
bekleyin.
Yarım saat bekledim deri testinin tekrarına gerek yok.
İstediğiniz ilacın 1 yıllık raporunu çıkardım.
Üç ay sonra kontrole gelin. Çıkışta 29 Aralık Salı gününe
randevu aldım.
Aşı sonrası yorgunluk ardından gittiğim çay bahçesinin
parkına çimler için atılan organik gübre. Ağrıdan şakaklarım çatladı gözümü
açamadım.
Yatarken duramadım artık majezik aerius ve famoser içtim.
Gübre sinüzitimi azdırdı
Gecenin sessizliğini yağmura hasret gök, gürleyerek
bozuyordu. Bana göreyse sabahtan dünyaya karabiber dökülmüş benim ağzım burnum
tıkalı sürekli hapşıracak moddaydım.
Dünkü spordan dolayı kollarımı yana açamadım ama biraz göğüs
kası yapmışım omuzlara doğru.
28 09 2015 pazartesi
Serin bir sabah yeni bir zaman dilimi: okullar açıldı yaz
gerçekten sona erdi. Gri pazartesi öğleni…
Birazdan spora gidecek bu adam. İki haftadır gidemedim.
Taze başlangıç yapalım dedik olmadı demek iki hafta ara
sporda işe yaramıyormuş.
Bir saat sonra pes dedim havlu attım resmen. Çıkışta mahalledeki
internet cafeden tanıdığım genç kızı gördüm. O da geliyormuş tatile gitmiş
gelmiş. Öğleden sonraları gittiğim çay bahçesinin mevkisindeki parka da
uğruyor. Köpeğini gezdirmeye yani. Sportif kız bisiklete biner koşar.
Bir Kapadokya iki Todosk bu bedeni silkeleyecek biri gerek
bunları yapabilmem için
Akşam arkadaşla konuştum, işteki ilk günü kadın doğum
doktoru muayenehanesinde ( eski işyerindeki sekreter izne ayrılmış, bir hafta
yerine bakıyor ) kürtaj ve narkoz ikilemi…
Para kürtajdan kazanılıyor demişti
arkadaşım.
Sustanon etkileri ve spor yazımı detaylı olarak bir sonraki zamana bırakıyorum
sevgiler dostlar
görüşeceğiz
Yorumlar
Yorum Gönder