SONBAHAR ERKEĞİ BÖLÜM 1

21 Eylül 2015 pazartesi

Saat 08.32 ortam sıcaklığı 19 derece haftaya güneşli bir başlangıç

Dünden beri valide hanım aslan diye sesleniyor. Mehmet diyemiyor kendince bir çözüm buldu bence. G…….. dan iyidir tabii.

Geçen hafta bugün tatlı telaşım vardı, ta Eskişehir’den dostum bana gelecekti

15 Eylül 2015 Salı 18 suları yyy ben merdiven çıkarken o servisten inerken karşılaştık.

Kırmızı bavuluyla şehre merhaba diyen kadın hoş gelmiş.

4 senedir süregelen konuşmalardan sonra bir eylül akşam üstü görüşmek nasipmiş.

Ben bakkalın merdivenlerini çıkarken o servisten iniyordu

Balkon konuşmaları ve annemin savcı halleri, ilk defa yüz yüze gelen iki arkadaşı bırak bir rahat konuşsunlar değil mi? Ya sabır ya selamet 23 suları sen yoldan geldin yat da dinlen dedim

16 Eylül 2015 Çarşamba

Ertesi sabah 09 suları ne sıcağınız var sabahları yorgun uyanıyorsun. Ben alıştım senelerdir buraya.

Güzel bir kahvaltı ardından Çarşamba pazarı, gelmek istersen gidelim merak ediyorum senin pazarı.

Kapalı semt pazarı altta sebze meyve üstte kıyafet…

Ne kıyafetler var yukarda bakalım. Kadınlar erken saatte üst baş alışverişi yapıyor dedim

Çıktık bir kalabalık bir çorap alma imkanı yok tıkış tıkış her taraf.

Burası böyle Cuma pazarında kafana göre gezersin mahalle arasına kuruluyor tezgahlar

Öğlen yemeği akabinde biraz istirahat ve güllük caddesi çay sohbetleri.

Sıkıcı bir hayatın var annenle senin hayatın zor kız arkadaş da gelmez sana.

Farkındayım. Annem de  ne oğlum der bana ne de Mehmet. - Sana bizim çocuk diyor.

Selekler çarşısı karşısındaki park deniz manzarası ardından uğur cafe

Aaa buranın manzarası çok güzelmiş. Öyledir. Kaleiçinden denize açılan tekneler eşliğinde çay çekimleri…  Bir ara tekne turu yapalım mı yarım saat deniz içi gezintisi yani. Bakalım.

Hükümet konağı arkası sahafları dolaştık. Arzu Çağlan’ın kitaplarının bir tanesi yok tabii.

Buradan yazıyorum sizler de okumak isterseniz arkadaşlar

Aşk komandoları vakası / tarquin hall

Yaz çılgınlığı / Truman capote

Günübirlik acı / françoise Sagan

Polonyalı simeon’un seyahatnamesi / hrand der andreasyan

Kehanet gecesi / paul auster

Keyif evi / Edith wharton

Bir avuç toz / evelyn waugh

Karanlık yerler / gillian flynn

Güneş batarken eve geldiğimizde kusura bakma akşam tam bu saatlerde şehri keşfetmeni çok isterdim biliyorsun yaşlı valide maalesef. Yok canım bunu bilerek size misafirliğe geldim öyle bir beklentim yok yani.

Akşam balkon çekirdek çay sohbet ve Arzu Çağlan’ın tavsiye ettiği mr. Robot dizisi

17 Eylül 2015 Perşembe

Sabah mutfaktan çıkamadık öğle yemeği telaşı. Senin annenin hayatı yemek üstüne dedi arkadaşım.

Ye iç yat tabii ben varım ya… Eli ayağı validenin.

Öğlen deniz nihayet, 10 no’lu plaj… Çok güzelmiş burası. deniz Sakin temiz…

Yüzme havuzunda geçen beş ayın sonuçları su korkusuna yenildi. Korkuyorum yoksa yüzmeyi öğrendim. Sen o zaman bu kış da kursa git orda. Giderim. Hoca biliyor muydu bu korkunu? Evet

Ben boyumu geçmeyen yerde su kuşu misali takıldım

İkindi saati yosunlar çöp poşetleri doluyor kıyılara. Biz de  güneşlendik ve altı gibi kalktık.

Yukardaki büfede bira içen sevgililer arkadaşlar denize karşı akşam serinliği…

Güneş bir ay öncesi kadar tenimi yakmadı kızarmadım öyle çok

Ruslar ve bizim aileler plaj sakinleri. İçine girdikçe ısınan deniz suyu ohhh…

Gece mavisi keten gömlek hediye almış zevkli kadın. Ne gerek vardı sen geldin ya

Olsun bedeninde tereddüt ettim ama sana göreymiş gömlek.

Birkaç yıl önce bu gömleklere bayılırdım ama alamazdım zira henüz göğüs ameliyatı olmamıştım.

Eskişehir meşhur met helvası varmış ondan getirmiş dostum. Pişmaniyenin rulo hali, enerji deposu.

Cuma

Kahvaltıdan sonra Cuma pazarı yapalım dedik. Öyle böyle  sıcak değil. Taş fırın içi her yer…

Bizde de sıcak oluyor fakat gece yarı yarıya sıcaklı düşüyor. Sabah dipçik gibi kalkıyorsun

Burada pelte gibisin sabahları yorgun uyanıyorsun.

Öğlen plaj havası, bu defa güneş gözlüğümü taktım ve kıyıda denizin dibine baktım. Sonra derin bir nefes aldım ve boyumu geçmeyen yerde bedenimi saldım suya bıraktım  yani. Yüzmeye çalıştım. Oluyor biraz biraz. Hayatımda havuza girmişliğim yok. 30 yıldır da Antalya’dayım sayılı denize gidişlerim. Sahile gelmişliğim çok ama uzaktan platonik sevdim  kendisini yıllarca.

Kavuştuk onca hasretten uzanıp tutamadıktan sonra ellerini beyaz köpük köpük göğsüne dokunamadıktan sonra.

Çekirdek çitleyenler mısır midye yiyenler suda deniz yatağıyla boğuşanlar yeni yetmeler…

Suya doyamayan ben şezlongda güneşe kendini bırakan dostum

Vakit nasıl tükendi anlamadan 18 suları duş aldık çayımızı içip yola düştük yine.

Bu şehirdeki eski dostuyla konuştu yarın onunla görüşecek. Hava alanındaki bir ecza deposunda çalışıyor arkadaşı. Nikah şehitliğini yapmış dostum,  gel gör ki boşandılar geçtiğimiz aylarda.

Genç daha en azından benden genç kadın… Çocuklu ve dul kadınlar popülasyonuna katıldı.

Graceland dizisinin 11. Ve 12. Bölümlerini izledik dizi kürü güzeldi.

Telefondan instagram girişimi halletti sağ olsun.

19 09 2015 Cumartesi

Sabah bitmiş tüp, tüpçüyü aradım kendisi yaklaşık 25 yıldır evimize gelir. Eskiden damacana su da getirirdi, sonra arıtma suyunu tercih ettik.

Benim takıntılı simetrik hallerimi iyi dizginliyor. Ayrıca mükemmel bir dinleyici. Yani öyle hıı hıı diye yalandan dinleyenlerden değil.

Her güzellik gibi bu da sona erdi 14 suları arkadaşı aradı, seni almaya geliyoruz dedi

Kent pastanesi önünde 15 – 20 dakika kadar konuştuk. Hakkını helal et misafir oldum size.

Helal olsun. Sen helal et. Ne yaptım ki. Kusura bakma evde olanlar için.

Ben seni ezmesine kızdım, sen suyuna gidiyorsun kadının. O da inatla anlamıyor huzur vermiyor sana.

Tabii bir de sen olmasan ben ne yaparım diyor Kıymet bilmiyor o kesin. İdare ediyorum.

Servisten indiği yerden aynı istikametten arkadaşı geldi. Sarıldık ve gitti.

20 09 2015 Pazar

Akşam tıraş oldum top sakal bıraktım. Saçlardaki beyazlar gün yüzünde görünüyor artık.

Sabahtan yağmur  ve dostumun yıkılan deniz hayali ama akşam saatleri ışıklar caddesi çay kahve

Otobüs biletini zor bulmuş. Ben de bileti alacak mısın babında bir şey de sormadım.

Pazartesi öğlene bilet bulabilmiş. Gidiş dönüş aynı firma buzzzzz L

Akşam sekiz suları arkadaşımı aradım grup yorum konseri izlicez birazdan bilet aldık. 3 yaşında oğlu ve eşi . Orda olmayı isterdim. Ahmet Kaya Grup Çığ ve grup yorum hep sayesinde dinledim.

Üç gün  aralıklarla yağmur… Spora gitmedim hiç Çarşamba arife zaten.

Çarşamba sabah geliyorum diyen sağanak… neyseki  ıslanmadan Pazar alışverişini yaptım.

Öğle vakti de bayram hazırlığı yani market kasap pastane…

Sonrası Azerland  kafede ablamla parkta tavla oynadık. Onun eşi de 2009 Şubatta rahmetli babamla aynı zamanlarda vefat etmiş. Geçenlerde nasıl gittiğini anlatmıştı, ani olmuş bayağı…

Hastaydı iyileşmiyordu doktorlar umudu kesmişti demeden  gitmek, kalana çok koyar.

Ölmek de var diyoruz sadece ölmeyecekmiş gibi yaşayarak. Ağlamak en son ne zaman ağladım hatırlamıyorum.  Annem eski adı söylemiyor şimdi, sadece aslan diyor

24 09 2015 Perşembe  kurban bayramın ilk günü

Bayram ziyaretleri başladı, önceki halimi gören şu anki gelişmeleri bilenlerden.

Tıraş olup da neden yok sayacağım canım sakallarımı, olmadım tabii tıraş.

Sinekkaydı tıraş olunur biliyorum böyle günlerde bendeki kirli sakal ancak.

Akşam üstü de mahalledeki çay bahçesinde bayramlaştık büyüklerle

25 09 2015 İkinci gün Cuma

Kemer yönünde tatil köyünde çalışan arkadaşım bayramımı tebrik etti ekim ortaları sezon kapanıyor

O da artık kimlikteki adı söylemiyor.  Güzel ilerlemeler bunlar.

17 suları  turizmden 15 yıllık arkadaşım yeğeni  ve ailesiyle bayram vesilesiyle misafirliğe geldiler

Yaz başından beri görüşemiyorduk.  Benim ses çatallı hala. Oturamadı bir yere

Telefonda sesini duyunca grip sandım. Sonra hormon iğneleri etkisidir dedim

İkinci seçenek. O zaman birkaç iğne daha ol da sesin kalınlaşsın. Şimdi İnce ama hasta gibi…

Dışarda Mehmet diyorlar annen ne diyo. Bizimki hala mahkeme kararı çıksın öyle yeni adını söylerim.

Ben beyaz derim diyor arkadaşım, eşi ise Mehmet bey demeye başladı hemen

Alışkanlık benim arkadaşınki ve öyle çok da görüşemiyoruz.

 Üçüncü gün cumartesi

O zamanlar henüz Olric yoktu. Eskiden 300 sayfa kadar okunmuş bir kitabın yeniden ele alınışı

Tutunamayanlar ve oğuz atay

Eskişehir’den dostum da kitap deyince akan sular duruyor

Ancak çok yakın arkadaşlarına ödünç kitap veriyor ve verdiği gibi almak istiyor. Aynı benim gibi.

Ziyarete gelen yok annemi ve ertesi gün Pazar da keza öyle. Hayat akışına devam etti.

Devamı var. Sevgiler dostlarım

Görüşmek üzere.

Özledim sizlere içimi dökmeyi haberiniz olsun.