İKİNCİ TEMAS
02 01 2015 Cuma
Selamlar dostlarım;
Yaklaşık üç haftalık aradan sonra
yeniden birlikteyiz.
Konuşmayalı neler yaptınız? Özlediniz
mi beni? Ben de sizi ÖZLEDİM.
Ben Mehmet Toker nasılım?
“ biraz kül biraz duman işte o
benim “ diyebilirim sizlere. Aşk sevgili
hayali sona erdi.
Bugüne gelirsek hormon iğnesinde 28 günüm. Yani İkinci testosteron
Öğlen 50 metre sağımdaki hastanenin
acilinde sustanonu vurdurdum. Enjeksiyon odasındaki hemşireye önce ilacı ve enjektörü verdim reçeteyi de
tabii. Kimlik var mı dedi var dedim. Sanırım reçeteki tanıyı okudu:
transeksüelizm. Numarayı biliyorsan kimliği göstermene gerek yok dedi. Ezberimdeydi
söyledim.
İki dakika sonra yine sol kalçadan cısssssss. Bir dahaki sağdan
olsun.Hemşire yapıyorum sakin ol dedi derin nefes aldım ve bitince nefesimi verdim. Transfobiyle karşılacağımı sanıyordum, beni
ilk defa görüyorlar ne de olsa.
Yanlmışım, bizlerde de önyargı
varmış arkadaşlar. Şu da olabilir erkeklik hormonu eksik bir biyolojik erkek
olduğumu da düşünmüştür. Hormona başlamayan ya da kendileri başlamak isteyen
arkadaşlar ki ben kesinlikle dr tavsiyesiyle iğnenin yapılmasını öneriyorum.
Endokrin testlerimi yaptırıp bir
sorun yoksa başlarım diyenlere bir nebze ses etmiyorum ama eczaneden hormon
alıp bodoslama başlayanları elimde haydarla kovalayasım var.
Sağlığınızla oynamayın lütfen
arkadaşlar.
Mesela ben sınırdaki kolestrol
yüksekliğimi bilmeden 21 günde bir iğneyi yaptırsaydım bunun sorumlusu kim
olacaktı ve bedeli de çok ağır olacaktı.
merakla bekleyenlere buyrun ,
sustanonun bir aylık etkileri:
Hormonun ilk günlerinde boğaz ağrısı kendini gösterdi ve hala bu
durum devam ediyor. Son 10 gündür konuşurken sesim göğüs kafesimden geliyor
gibi yani derinlerden…
Saç diplerimde, alnımın saçın
başladığı yerlerde göğüslerin ortasında ve omuzlarımda ergenlik sivilceleri
hani uçları beyaz olanlardan çıkıyor. Uzun uzun gerinmelerim de devam ediyor.
Daha ilk iğnede kanama aynı yani 3
- 4 gün arası sürüyor. 3 ila 6 ay arası
kesilebilir diyorlar
3o yaşını aşmış ve ergenliğe de
çok çok erken girmiş biri olarak nerdeyse bitiş süresi yakın diye tahmin
ediyorum. Genetik de önemli bu tür konularda aile ile irtibatım sıfır. Olmaz da
asla.
Yüzde kıl tüy seyrinde de bir
farklılık yok. Birkaç kez badem yağını yüzüme sürdüm. En son da bir hafta önce
tıraş oldum. Belki önümüzdeki aylarda zam gelebilir ilaca, şimdiden temin edeyim ben Mixodil forte % 5
sakal için deri spreyini. Fiyatı: 50 – 55 TL arası
Libidoysa saatleri şaşırdı artık.
23 - 24 suları yaşanan aktive bazen gün
batmadan gerçekleşiyor.
İzlemeye gerek duymadığım videolar
da izlenir oldu. Klitoris de gözle görülür bir büyüme yok ve beklemiyorum
da hemen. Daha fazla haz aldığımı da
inkar edemem mastürbasyon yaparken.
Yolda izde kahvede aklıma geliyor
kötü oluyor, sakin oğlum diyorum sabret…
Vücutta ilaçtan kaynaklı ödem oluşuyor. Yaklaşık bir yıl hormon
kullanan arkadaşlar, birkaç ayda toparlıyorsun diyorlar, bakalım yaşayıp
göreceğiz dostlar.Ben zaten yağlı bir ilaç alıyorum 5 yıldır, alerji aşısı sağ
ve sol kolumdan her ay. O aşı da kilo artışı sebebi… Büyük oranda geçti alerjim testler sonuçları
gayet olumlu. Haziranda aşılar bitiyor. Devlet beş yıl karşılıyor aşı ücretini,ilaç firmasının fatura ettiği miktarın % 80’ini ni
ödüyor. Geriye günaşırı içtiğim 5 mg alerji ilacım kalıyor.Bu aralar pek
kullanmıyorum. Sadece yemekle olmuyor ki diyet. Karaciğerin üzerindeki yükü ne
kadar azaltırsam o kadar iyi. Karaciğere faydalı mesela devedikeni otu varmış,
orta anadolu civarındaymış. O da şansıma yazın oluyormuş.
Kırmızı pancar suyu kolestrole
iyiymiş. Nar ekşisini de sulandırıp
şerbet şeklinde içiyorum. Tadını sevmedim buruksu salataya koyuyorlar ya. Sırf
karaciğer için yapmayacağım şey yok. Bir zararlı alışkanlık hariç, sigara.iki
günde bir paket yerini sıfıra bırakacak.
Cuma pazarından bir kilo kırmızı
pancar aldım birkaç güne kaynatıp suyunu içerim.
Rendeleyip bol limonlu salatasını da yaparım. Maalesef bugün de 7 – 8 sigara içtim
Rendeleyip bol limonlu salatasını da yaparım. Maalesef bugün de 7 – 8 sigara içtim
% 22 den vazgeçmek istemiyorum
yani sigara hormonun bu kadarlık etkisini yok ediyor L
Yürüyüş günde 15 – 20 dakika tam
da bugün birkaç saat yürünür hava mis… Öyle Eskişehir Sakarya gibi bir metre
kar yok şehirde. Günlük güneşlik ve
temiz hava Antalya bazen güzel yaşanılası
Pazara gittim geldim yarım saat
kadar yürüdüm, yeter.
Bünyeye yaşa göre değişken şeyler
tabii hormonun tüm etkileri. Cildi yağlı olanların yüzü sivilceden görünmez
olmuş herkes bir değil.
Psikolojik durumum ise burçların
ay dünya ilişkisi gibi gel gitli…
Bugün iyiyim. Dışarda güneş soğuk
umrumda değil. Gittikçe ben gerçek bana benziyorum.
Yere sağlam basan adamım biraz
daha ,adımlarım uyumsuz sarsak vertigolu değil artık.
Yüz hatların hani derler ya sima,
değişimini çok merak ediyorum. Aynada yüzümü inceliyorum
Bana öyle geliyordur tabii, sert
bakışlı birini görüyorum.Bir ay öncesi sevimli
çocuk yüzü vardı sanki. İğneden sonraki 15 gün unutkanlık yaşadım,
ilk defa markette anahtarımı unuttum. Eve gelip de kapıyı açacakken tam, elim
boşta kaldı. Vay arkadaş dedim unuttum ya anahtarı. Neyseki saklamışlar her
sabah gittiğim market olunca. Anahtara takılı market kartı kullanıyorum da.
Şimdi diğer kredi kartı gibi olan kartı yanıma alıyorum. O unutkanlık, kısa bellekten uzun süreli belleğe geçişte aksaklık yaşandığı için, hormon etkisi. kadınların beyni:
KADINLAR
Yabancı dilde daha iyi
Resmi bütün olarak daha iyi görüyor
Yüzler ve insanlarla ilgileniyor
Beynin sol yarısı daha büyük
İki kulağıyla birden dinliyor
Aritmetik işlemleri konuşarak yapar
Aynı anda çok işi yapmak zorlayabilir
Göz teması fazladır
Dikkat süresi uzundur
ERKEKLER
Satrançta daha iyi
Görüşte derinlik ve perspektif iyi
Nesnelerle daha yakından ilgili
Beynin sağ yarısı daha büyük
Sol kulağını kullanmayı tercih ediyor
Matematik sorularını konuşmadan çözer
Çok işi aynı anda yaparken zorlanmaz
Az göz teması kurar
Dikkati çabuk dağılır
KADINLAR
Yabancı dilde daha iyi
Resmi bütün olarak daha iyi görüyor
Yüzler ve insanlarla ilgileniyor
Beynin sol yarısı daha büyük
İki kulağıyla birden dinliyor
Aritmetik işlemleri konuşarak yapar
Aynı anda çok işi yapmak zorlayabilir
Göz teması fazladır
Dikkat süresi uzundur
ERKEKLER
Satrançta daha iyi
Görüşte derinlik ve perspektif iyi
Nesnelerle daha yakından ilgili
Beynin sağ yarısı daha büyük
Sol kulağını kullanmayı tercih ediyor
Matematik sorularını konuşmadan çözer
Çok işi aynı anda yaparken zorlanmaz
Az göz teması kurar
Dikkati çabuk dağılır
Hayli zaman düşüncelerimi
toparlayamadım. Üst üste geldi aslında dipsel durumum, ben sevdim eller aldı
halim tam da bu döneme denk geldi. Hayatta bunu yapmaz dediğim ne çok insan beni
bırakıp gitti. Sevişmek bahis konuları arasındayken arkadaşlık araya giriyor
anlamsızca.
Uzaktayız ya birbirimizden ne
gözün gözüne ne elin eline değiyor ve “iki keklik bir kayada ötüyor”
şarkısı dinliyorum sonra. İstanbul’daki Bana iki kitap bıraktı murathan
mungan: kadından kentler ve lisa unger: Piyonun
son hamlesi … yeni şarkılarım oldu irem candar: bilmezdim ve sıla: reverans…
Kitap bitti ve ben günler oldu yeni bir kitaba
başlayamıyorum .
Son bir haftadır sorardı “Neden hayatına birini almıyorsun? “
Türkçesi benden sana yar olmazdı da ben görmezden geldim. Bir mesaja bakıyor
ayrılık şimdi.” Hayatımda biri var bilmeni istiyorum . hislerim var ona. Numaramı
siler misin? “
Sevdiğinden beklenecek sözler mi bunlar beklenir elbet
İnsana verilen değer
diyorum siz anlarsınız. . Bitti…
“Ateşin sesi var güneşin de sesi
Sıcağından yanıp kavrulan yaprağın çıtırtısı susuz
ırmağın toprağının çatırtısı
Bir de kalbimdeki deli güneş çarpıntısı kulaklarıma nüfuz
eden … 19 12 2014
Bazen günler bir uzun bir kısa AH! 20 12 2014
21 12 2014 Pazar
2 gün sağ gözüm seğirdi, iyi olacağım ben bana yeterim diye avuttum kendimi.
Sen ve senin düşlerin
Düşmesin kimsenin elinden 22 12 2014 Salı
Ne diyim yolu açık olsun…
Yaz sonundan beri görüşmediğim arkadaşımla yeniden
selmalaştık yılbaşı vesilesiyle.
Atanamayan ücretli öğretmenlerden memlektinde Gaziantep’de
çalışıyor. Orta şekerli kahve falı bakarım dedi sana. Belki yaza misafirim olur
deniz sahil güneş muhteşem üçlüsünü yaşarız.
Adresim yağmur damlalarıydı – karışırsam sadece beyaz beyaz
kar tanelerine şimdi.
Tam da mevsimi – öpüp de dilimi yakan beyaz pelerinli güzel
kadının gelişinin.
Uzaktan değil yerinden şehrimden bir ilişkim dileğim
Eli elimde olmadıktan sonra eller alıyor sevdiğimi. Ama haksızlık
bu diyen calimero’yu oynamaktan yoruldum.
26 12 2014 Cuma dava
Ve beklenen 4. duruşma
Hem isim hem de cinsiyet değiştirme
davası açtığım için salonda nüfustan memur da olması gerekiyor. Memurun başka
davası da varmış 2 saat kadar onu bekledim 11. 30 gibi mübaşir gel dedi. Adımı seslenmiyor
öyle koridora.
Hakime hanım, hacettepeden gelen
yazıya baktı. Gereği düşünüldü diye hemen katibeye yazdırmaya başlayınca ne
oluyoruz dedim içimden. “Sen hani bana raporum var demiştin. Zaten diğer davayı
da yanlış açmışsın. Rapor yok ortada sen bizi kitledin bıraktın şimdi. Ne zaman
çıkacak raporun?”
Hacettepede henüz ilk kurula
çıktım sn hakime hanım. Uzun sürebilir rapor.
25 mart 2015 tarihine erteledi
davayı hakimim.
Sonra biraz düşününce ve
araştırınca transeksüel yapıdadır raporunun dava için yeterli olmadığını anladım.
hastanenin ameliyat olabilir raporunu beklemek doğrusuydu.
Hacettepeye üçüncü gidişimde
doktor hemen dava aç adli vaka olunca dosyan daha hızlı işler demişti.
Bilen arkadaşlar davaya erken
deseler de bir ki duruşma sonrası geçiçi kararla ameliyat kararı verilir diye
umudum vardı. Bürokrasi ve mahkemeye yük olduğumla kaldım.
Bir bilen arkadaşın yorumu:
( bu arada yorum sahibi İstanbul
Cerrahpaşa’da sürecini devam etttiriyor.
Hacettepe ve Cerrahpaşa’nın
işleyişi farklı. Hacettepede iki kurul var ,ilkinde hormon alabilir raporu
çıkıyor. Psikiyatri ve endokrin takipleri sonrası öngürülen süre kişiye göre
değişiyor.sonra ikinciye yani ameliyat
izni verilen kurula çıkıyorsun. Senede iki bazen üç kurul oluşturuluyor bu ikide de kalabiliyor. Aralık ve haziran
ayları genellikle. )
“ mahkemede ameliyat izni çıkması için zaten
hepimizden istenen o son rapor zaten istisnai durumlar dışında, yani 1 yıllık
psikoterapi takip sürecin bittikten ve diğer bölümlerden de onay aldıktan sonra
verilen kurul raporundan bahsediyorum. Yani bu sana özel bir zorluk/engel değil
ki, hepimiz aynı süreci yaşıyoruz?
Bu durumda dava sürecinin senin açından bu kadar can sıkıcı hale gelmesinin en büyük sebebi şudur: sen mahkemeyi önceki hastane (Antalya) sürecinde açıp orada ciddi bir zaman kaybettiğin için, şimdi de hacettepe'de daha yeni geçenlerde endokrinolojiye (hormona) sevk edildin. Tüm bu süreçler yaşanmamış da direkt hacettepe'de sürecini başlatmış olsaydın, aslında daha davayı açmak için önünde zaman bile vardı. E hal böyle olunca sürekli ertelenen bir dava ve bu sürüncemede kalma hali de kaçınılmaz oluyor senin için maalesef
Bu nedenle süreç gidişatınızı ve bitimini çok doğru hesaplayıp, sürekli olarak doktorlardan yaklaşık tarihleri öğrenip ona göre davanızı açmak bu süreçte her şeyin birbirine denk gelmesi için çok önemli, ben de hep bunu tavsiye ediyorum zaten.
(Cerrahpaşadakiler bilir sürece başladığınız tarihten itibaren yaklaşık 9 ay sonra davayı açmanızı tavsiye ediyordum ben genelde. Böylece o kadar ay boyunca 3 ayda bir duruşmaya çıkma ve davanın ertelenmesi gibi bir şey yaşamıyorsunuz. En fazla 2 duruşma görülüyor benim örneğimde olduğu gibi. Genelde ilk duruşmada ameliyat izni veriliyor, hemen rahim ameliyatınızı oluyorsunuz ve 3 ay sonra gerçekleşecek 2. duruşmada da isim ve kimlik değişimi oluyor. Yani ilk duruşmadan itibaren dava süreci 3 ay sürüyor toplamda. Öncesinde de dava açma süreci evrak vs sürecini de eklersek maksimum 4.5 ayda sonlanır her şey, eğer manyak / transfobik hakimlere filan denk gelmezseniz tabii.)
Bu durumda dava sürecinin senin açından bu kadar can sıkıcı hale gelmesinin en büyük sebebi şudur: sen mahkemeyi önceki hastane (Antalya) sürecinde açıp orada ciddi bir zaman kaybettiğin için, şimdi de hacettepe'de daha yeni geçenlerde endokrinolojiye (hormona) sevk edildin. Tüm bu süreçler yaşanmamış da direkt hacettepe'de sürecini başlatmış olsaydın, aslında daha davayı açmak için önünde zaman bile vardı. E hal böyle olunca sürekli ertelenen bir dava ve bu sürüncemede kalma hali de kaçınılmaz oluyor senin için maalesef
Bu nedenle süreç gidişatınızı ve bitimini çok doğru hesaplayıp, sürekli olarak doktorlardan yaklaşık tarihleri öğrenip ona göre davanızı açmak bu süreçte her şeyin birbirine denk gelmesi için çok önemli, ben de hep bunu tavsiye ediyorum zaten.
(Cerrahpaşadakiler bilir sürece başladığınız tarihten itibaren yaklaşık 9 ay sonra davayı açmanızı tavsiye ediyordum ben genelde. Böylece o kadar ay boyunca 3 ayda bir duruşmaya çıkma ve davanın ertelenmesi gibi bir şey yaşamıyorsunuz. En fazla 2 duruşma görülüyor benim örneğimde olduğu gibi. Genelde ilk duruşmada ameliyat izni veriliyor, hemen rahim ameliyatınızı oluyorsunuz ve 3 ay sonra gerçekleşecek 2. duruşmada da isim ve kimlik değişimi oluyor. Yani ilk duruşmadan itibaren dava süreci 3 ay sürüyor toplamda. Öncesinde de dava açma süreci evrak vs sürecini de eklersek maksimum 4.5 ayda sonlanır her şey, eğer manyak / transfobik hakimlere filan denk gelmezseniz tabii.)
Önceden dava açıldığında çoğu
hakim MK40'taki şartları sağlamıyorsa zaten reddediyor davayı, diyelim etmedi,
hastaneye yolladı, 1,5 yıl ilerisine mi atacak duruşmayı? 3ay sonrasına
duruşması verilen, eli boş gidip tekrar gün alan arkadaşlar oluyor; bunlar hep
hukuk sistemine yüktür... “
Ve diğer yorumlar:
***
cinsiyet geçiş ameliyatları artık
çok göz önünde olduğundan dolayı hakimlerin biraz daha işleri didiklerini
öğrendim . LGBT bireylerinin davalarına bakan bir avukatı aradığımda , bana
ürememi durdurmam gerektiğini(bi şekilde özel hastane olur yurtdışı olur vs)
daha sonradan eğitim ve araştırma hastanesine gidip üremeden yoksundur raporunu
alıp tekrardan dava açmamı , bu şekilde açtığımda davamın hiç bir şekilde RED
sonuçlanmayacağını belirtti .Tabiki bu işler biraz da şans . Kimisine üremeden
yoksundur raporu ameliyat olmadan veriliyor , kimi hakim üremeden yoksun olup
olmadığına bakmadan direk kimlik değişimi için izin veriyor(ki bu tür
sonuçlanan davalar genelde çok görülen çağlayanda oluyor). Sözün özü işinizi
şansa ve hakime bırakmak istemiyorsanız "üremeden yoksundur "
yazısını eğitim ve araştırma hastanesinden bir şekilde almak
***
transeksüeller ilk önce (ki bazı hastanelere göre değişiyor) belli
tekiklerden geçiyor. hormon alımından sonra Rapor çıkıyor belli bir süre sonra
o raporla mahkemeden izin istiyorsun üreme organların alınıyor bu izin üreme
organlarının izni oluyor. sonrası kimlik değişiyor vs.
cinsiyet tahsisi davası açıyorsun hakim hastanenden senin raporlarını
istiyor uygunluğu görünce karar veriyor. Önce yumurtalıkların ve rahimin alınması
yönünde izin veriyor sen o ameliyatları olup tekrar mahkemeye çıkıyorsun.
ondan sonra kimlik için izin veriyor.
Türkiye
genelinde uygulama farklılıkları olduğu için bu soruya tek bir cevap vermek
zor. İki seçeneğiniz var:
- Sürece mahkemeye başvurup dava açarak başlamak
- Sürece hastaneden başlayıp raporu almadan 2 ay önce mahkemeye başvurmak
Bazı durumlarda mahkemeyi açarak başlamanın faydaları olabilir. Diğer yandan, (örneğin Çapa) adli vaka olarak gelmediyseniz yani dava açmadıysanız size bakamayacağını söyleyebilir veya süreci bilmeyen pek çok hastane önce mahkemeye gidilmesi gerektiği yönünde telkinde bulunabilir. Böyle bir hakları yok. İşin doğrusu, önce mahkemeyi açmak adli sistem için bir yüktür. Hem adliyenin hem hastanenin ne kadar ağır bürokrasi yürüttüğü düşünülürse trans birey için de fazladan beklemek zorunda kalmak anlamına gelebilir.
mahkeme
transseksüel yapıdadır ameliyat olması gereklidir diye yazan rapora ameliyat
izni veriyor
Hacettepenin 2015 haziran kurulunu bekliyorum
Bir sonraki yazımda buluşmak söyleşmek dileğiyle sevgiler
dostlar
Görüşürüz
Mehmet Toker
Yorumlar
Yorum Gönder