EDEBİYAT DEYİNCE
Tezer Özlü’nün kaçmak istediği
kadınlık halleri Çocukluğun Soğuk Gecesi’nde büyükannesi Bunni’de gördüğü kadın
yüzüdür. Sennur Sezer, Tezer Özlü’ye Armağan kitabında yer alan “Tezer Özlü’nün
Dünyası” başlıklı yazısında şöyle tarif ediyor Bunni’yi: “Hep evin en zor, en
istenmeyen işlerini yapan altmış yaşına varmış oğluna bile koruyucu olmak
zorundaki Bunni. Giyeceği iyi tek elbiseyi esirgeyen, kocası öldüğünden beri başka bir erkeği düşünmeyen en çok
kendi cenaze törenini merak eden yaşlı kadın. Bir büyükanne. Kalabalık bir evde
torunlarını yıkayarak, onlara kahvaltı hazırlayarak, herkes büyüyüp yanından
ayrıldığında semt pazarına çıkarak yalnız yaşamayı başarabilen bir kadın. Hep
evde kalmaya yazgılı gibi yaşayan bir Türk kadını. Ölümü bir silah gibi,
özlediği insanları görebilmek için bir yol olarak kullanan bir kadın” (57
Simone de Beauvoir’ın kadının
özgürleşmesinde koyduğu iki çıtayı keşfetmişlerdir: kadının cinselliğini
özgürce deneyimlemesi ve ekonomik özgürlüğünün olması...
bizde ikisi de yok
bizde ikisi de yok
Tezer Özlü, Sevgi Soysal’ın ölümünün
ardından yazdığı “Ölüm Bir Olay, Önemli Olan Sevgi’nin Güzellikleriydi”
başlıklı yazısında bu paylaşıma dikkat çeker: “Yeni gelin” gittiğim Ankara’da
aynı apartmanda oturuyorduk. Gecelerimiz çoğunlukla birlikte geçiyordu. Bana
çok şeyler öğretti. “Bak şimdi yeni evlisin ama daha ne aşklar yaşayacaksın.
Âşık oldukça güzelleşecek, gençleşeceksin” (26).
"Cellatlarına saygı duyan
kurbanlardan nefret ederim.” #JeanPaulSartre
"aşk artı gece eşittir hüzün değil mi ki sevdiğin sensiz de sevişmiştir..." onur behramoğlu
"aşk artı gece eşittir hüzün değil mi ki sevdiğin sensiz de sevişmiştir..." onur behramoğlu
Yorumlar
Yorum Gönder